Ocak 29

keyifli bir hikaye

benim kediyi veterinere götürdük geçen hafta, cebimizdeki son paramızı da vericez ibnekar için. taksi paramız bile yok, arkadaş geldi aldı sağolsun arabayla. neyse girdik içeri, benim manyak zaten veteriner görünce delleniyor. işemeli sıçmalı dejenere partiye çevirdi içerisini. benim ellerimde ısırmasın çizmesin falan diye takılan o kocaman eldivenler, kan ter içinde kedi kovalıyorum odada, benimki bi yandan sıçıyor, bağırıyor, işiyor koşturuyor falan içerde, peşimizde de elinde iğnesiyle veteriner kızımız. yok, baş edemiyoruz pezevenkle. o sıra içeri bir ana kız girdi, kızın da kucağında bir kedi. üçü de bok gibi para kokuyorlar. kızın adı ılım. ılım 16-17 yaşlarında, ılımdan güzellik akıyor. ılım ağır bir kız, çok yüz göz olmuyor bizimle, annesi anlatıyor bize ılım’ı, ılım “evet, o mükemmellik benim” der gibi bakıyor sadece. ılım’ın kucağında sinba var. ılım’ın kedisi. kedi o kadar vakur duruyor ki, bırak kutuyla taşımayı, taht olsa tahtla getirirsin veterinere. sinba ılım’ın kucağında, pencereden uzaklara bakarken veteriner yapıyor aşısını, dönüp bakmıyor bile sinba, bir “of ulan” bile demiyor, öyle mağrur. fransız sanat filminden bir sahne gibiler içeride. dönüp benim kediye bakıyorum sonra, adı haydar, 10 yaşında, bir dişi kırık, nefes nefese bokun sidiğin ortasında yatmış bana bakıyor, ben elimde koca eldivenler kan ter içinde mal mal dikiliyorum orda. haydar benden utanıyor ben haydar’dan o an. boynumuzu büküp çıkıyoruz veterinerden. “amına kodum sinba’sı” diye mırıldanıyor haydar.

https://eksisozluk.com/entry/48614294


Copyright © 2014. All rights reserved.

Posted 29.01.2015 by sefa in category Genel

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Şu HTML etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <strike> <strong>